ISPARTA - 2018
Isparta, Isparta ilinin merkez ilçesidir. 2014 yılı nüfus sayımına göre kent merkezinin nüfusu 207.266, merkez ilçeye bağlı belde ve köylerin nüfusu 21.464 olmak üzere Isparta şehri nüfusu 228.730'dur. Şehrin denizden yüksekliği (rakım) 1035 metredir. Şehir, yöreye özgü el dokuması halılarıyla ve gül yetiştiriciliğiyle tanınmaktadır. Isparta, nüfusu artan bir ildir. TÜİK'in yayınladığı 2014 Yılı ADNKS veri tabanına göre 228.730 olan merkez nüfusuyla Isparta; Akdeniz Bölgesi'nin en önemli kentlerinden biridir.
Isparta şehir merkezi; Akdeniz Bölgesi'nin kuzeyinde, Antalya Bölümü, Göller Bölgesi'nde yer alır. Doğusunda Eğirdir, kuzeyinde Atabey ve Gönen ilçeleri, batısında Burdur İli bulunmaktadır. Merkez ilçeye en yakın ilçe, 22 kilometre ile Atabey'dir. Merkez ilçeye en uzak olan ilçe ise 175 kilometre ile Yenişarbademli'dir.
İklim ve bitki örtüsü Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında bir geçiş iklimine sahiptir. Kışları serin ve yağışlı yazları ise sıcak ve kurak geçmektedir. Çevresindeki göllerin iklim üzerinde önemli etkisi vardır. Yağışların büyük bir bölümü kış ve ilkbahar aylarında düşmektedir. Yıl içinde en çok yağış Aralık ve Ocak aylarında yaşanmaktadır. Aylık yağış miktarları Ağustos ayına kadar düzenli olarak düşmekte ve Temmuz, Ağustos aylarında en kurak dönemine ulaşmaktadır. Eylül'den itibaren yağış miktarı tekrar artmaya başlamaktadır. Bitki örtüsü bozkırdır. Isparta'nın Akdeniz iklimini yaşayamamasının nedenlerinden biri ise Toros Dağları'nın arkasında kalmasıdır. (Vikipedi)
Isparta şehir merkezi; Akdeniz Bölgesi'nin kuzeyinde, Antalya Bölümü, Göller Bölgesi'nde yer alır. Doğusunda Eğirdir, kuzeyinde Atabey ve Gönen ilçeleri, batısında Burdur İli bulunmaktadır. Merkez ilçeye en yakın ilçe, 22 kilometre ile Atabey'dir. Merkez ilçeye en uzak olan ilçe ise 175 kilometre ile Yenişarbademli'dir.
İklim ve bitki örtüsü Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında bir geçiş iklimine sahiptir. Kışları serin ve yağışlı yazları ise sıcak ve kurak geçmektedir. Çevresindeki göllerin iklim üzerinde önemli etkisi vardır. Yağışların büyük bir bölümü kış ve ilkbahar aylarında düşmektedir. Yıl içinde en çok yağış Aralık ve Ocak aylarında yaşanmaktadır. Aylık yağış miktarları Ağustos ayına kadar düzenli olarak düşmekte ve Temmuz, Ağustos aylarında en kurak dönemine ulaşmaktadır. Eylül'den itibaren yağış miktarı tekrar artmaya başlamaktadır. Bitki örtüsü bozkırdır. Isparta'nın Akdeniz iklimini yaşayamamasının nedenlerinden biri ise Toros Dağları'nın arkasında kalmasıdır. (Vikipedi)
ISPARTA ŞEHİR MERKEZİ
ISPARTA ETNOĞRAFYA MÜZESİ (PROF.DR.TURAN YAZGAN HALI ve KİLİM MÜZESİ)
Prof. Dr. Turan Yazgan Halı ve Kilim Müzesi
Isparta Belediyesi tarafından 2013 yılında hizmete sunulan müzede Anadolu Coğrafyasında Türkler tarafından kullanılan yaklaşık 3.500 adet halı, kilim ve etnografik ürünler sergilenmektedir. Müze yaklaşık 3.200 m2 kapalı alana sahip hem yatay hem de dikey 11 katlı olmak üzere sergileme salonları, kulenin en son katında seyir katı Dünyanın en büyük 3 adet Isparta Gülü’nü içeren kompozisyona sahiptir.
Isparta Belediyesi tarafından 2013 yılında hizmete sunulan müzede Anadolu Coğrafyasında Türkler tarafından kullanılan yaklaşık 3.500 adet halı, kilim ve etnografik ürünler sergilenmektedir. Müze yaklaşık 3.200 m2 kapalı alana sahip hem yatay hem de dikey 11 katlı olmak üzere sergileme salonları, kulenin en son katında seyir katı Dünyanın en büyük 3 adet Isparta Gülü’nü içeren kompozisyona sahiptir.
ISPARTA TARİHÎ KUTLUBEY (ULU) CAMİ
Kutlubey (Ulu) Camii: Ulu Cami adını I. Murad döneminde yaşamış yararlıklar göstermiş Osmanlı komutanı olan Kutlubey’den almıştır. İl Merkezindeki camilerin en eskileri arasında adı geçen Kutlubey Caminin (Ulu Cami) bulunduğu yerde, bir vakfiyeye göre 1429 yılında cami bulunmakta iken, 1899 yılında bu caminin çürüyen kısımlarının yenilenmesi için damı açıldığında tavanı taşıyan direklerin çoğunun çürümüş olduğunun görülmesi üzerine bütünüyle yıktırılarak, Padişah II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yılı hatırasına Ayasofya’ya benzer kargir ve çok kubbeli bir cami yapılmasına karar verilerek inşaata başlanmıştır. 1904 yılında tamamlanan yeni caminin duvarları kövkeden yapılmıştır. 1914 yılındaki büyük depremde caminin yıkılması üzerine, 1922 yılında bugünkü cami yapılmıştır. Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı caminin kuzeybatı köşesinde bir minaresi vardır. Doğu ve batı cephesinde alt ve üstte beşer, güney cephesinde altta ve üstte dörder, kuzey cephesinde ise altta dört, üstte beşer kemerli pencere açıklığı vardır.
|
|